31 Mart 2008 Pazartesi

Yavru

Öğlene doğru dersten çıktım, yurda doğru yürüyorum.Uykum var, kahvaltı etmemişim,üşümüşüm...
Hafiften somurtuyorum, mutsuz hissediyorum kendimi...Bizim yurdun kapısına yaklaşıyorum...
Ve karşıma aniden o çıktı!
Uzaklardan onu gördüm...
Minicik bir yavru köpek!
Çocuk gibi yanına koşturdum.
Zor yürüyor daha, o kadar küçük...Ama birazcık tombul, bir o kadar da pis...Üstüne toz toprak yapışmış.
Nemli nemli bakıyor, ıslak burnunu elime sürtüyor yaramaz!
Lanet hava da o kadar soğuk ki titriyor biçare...
Annemin yumurtalıklarını üşütürsün tembihlerini bir kenara bırakıp yere oturdum, ve annemin mikrop kaparsın tembihlerini de bir kenara atıp sevmeye başladım yavruyu...
Yazık o kadar çok üşüyor ki, ben kafasını okşadıkça titrek titrek sokuluyor bana...En sonun da yüzsüzlüğü diz boyuna çıkarıp kucağıma paytak paytak zıplayıp, içimdeki yün kazağın katlarının arasına kafasını sokup yattı...
Ne mutluluk!
Hem o hem ben o kadar mutluyduk ki!
Bir süre mutlu mutlu orada oturduk...
Her ne kadar çok istesem de sonsuza kadar orada öyle oturamazdım.Aklıma bir fikir gelmişti.Onu yurdun kapısının önüne bırakıp, bir hızla yukarı çıktım, orta boy bir kolinin içine, bir gün lazım olur diye sakladığım buzdolabımın kolisin içinden çıkan yalıtım malzemeleri ve elyaf bezlerini küçük kolinin içine koydum, kavonoz kapağına da biraz süt döküp ekmek doğradım, aynı hızla aşağı indim.
Orada titreyerek duruyor bizimki...Hemen kolinin içine koydum
İstediği zaman dışarı çıksın diye koliyi yan yatırdım, sütünü de verdim.
Pembecik diliyle yalayıp içti sütünü, sonra elyafların arasında bir güzel uykuya daldı yavru köpekçik...
Ama güvenlik dedi ki köpeği kim getirdi belli değilmiş,annesi de yokmuş, müdüriyet de istemiyormuş burada beslenmesini...
Oysa tam yavru köpeğe uygun, yemyeşil,ormanlık bir yer bizim yurdun orası!
Zaten iki mutlu varlığın arasına giren kötüler vardır illa ki...
Akşama kadar kalsın, bir çaresine bakarız artık dedim.
Barınak araştıracağım şimdi.
O kadar mutluyum ki yine de!Minicik bir yavrunun kollarınızda uyuması o kadar mutluluk verici ki...
Çok üzülüyorum ben böyle kimsesiz yavru köpeklere...
Sonuçta o da bebek.
İnsan yavrusu olan bebeği sokakta tek başına düşünün, emekliyor, üşüyor, ağlıyor...O da yardıma muhtaç, yavru köpek de.
Belki hayvan olduğu için çok da ciddiye almayanlar olabilir.
Ama o da can,o da bebek, ne derdini anlatabilir ne de tek başına ölümü terk edebilir. Çünkü tek kalırsa o da bu dünya da , tek sonu malesef ölüm...


Ah ne yakıştırmalar yaptım ben böyle küçüğüme!Ölmeyecek tabi ki...
Bir çaresine bakacağım...

4 yorum:

Unknown dedi ki...

ehue.. köpeğe böyle bakan çocuğuna nasıl bakar kimbilir.. iyi anne olucan sefilim sen.. anlatımın çok hoş bu arada.. devam et devam et.. :)

Ayna-i Marzî dedi ki...

Köpek çok tatlıymış :)

Oluyor bazen yolumun üzerinde. Hani öyle bir acıkıyorlar ki sanırım, ayağıma dolanıyorlar miyavlayarak. Öyle bir durum oluyor ki, taş kalpli birisi bile etkilenir o ayağa dolanmadan :)

Monthius dedi ki...

Umarım güzel bir yer bulabilirsin o köpeciğe kalması için... ^_^

Yurt yönetimi de ne hainmiş yahu, ufacık köpeğin ne zararı olacaksa... Kalsın işte... O_o

Dilan dedi ki...

evet ben de sinir oldum Monthius, elimizle besler büyütürdük oysa köpekciği:)

Buradan duyarım ama,ben sordum soruşturdum sahibini veya annesini bulamadım.En sonunda yan binanın güvenliği köpeği almış barınağa götürmüş.
Umarım güzel bir yerdir.:)